Üreter Taşları

Üreter Taşları

Üreter Taşları

Üreter taşlarının tedavi endikasyonları pek çok faktöre bağlıdır. Taş boyutu, lokalizasyonu, bileşimi, hasta anatomisi ve daha önce taş düşürüp düşürmediği üreter taşı tedavi kararını etkilemekle birlikte tek başına karar verdici değillerdir. Genellikle 5 mm ya da daha küçük taşlar %90 olasılıkla spontan olarak düşerler. Bu oran 5-10 mm taşlarda %50 olarak bulunmuştur. Bu olasılıklara göre hasta ile konuşulur ve konservatif ya da girişimsel tedavi verilir.

 

Üreter taşları özellikle boyutu 5mm’nin altında olanlar spontan düşebilirler, 5mm’nin üzerindeki taşların obstrüksiyon veya semptom yapmadan ve böbrek hasarı oluşturmadan düşme ihtimalleri çok düşüktür ve tedavi gerektirmektedir. Komplet üreteral obstrüksiyonda geri dönüşümsüz böbrek hasarı 2 haftadan önce görülmemektedir ancak 6 hafaya kadar o taraf böbreğin tüm fonksiyonları kaybedilebilir. Küçük taşlarda büyük taşlar kadar üreteral obstrüksiyon yapıp renal hasar oluşturabilirler.

 

Üreter taşlarının spontan düşmesi için bekleme süresi 4-8 hafta kadardır ancak renal fonksiyon kaybı, şiddetli ya da uzun süren renal kolik semptomları ve taş pasajı sırasında ortaya çıkan semptomların varlığında derhal üreteral kateterizasyon ya da nefrostomi kateteri ile hasta kalıcı tedaviye kadar olan sürede rahatlatılmalıdır. İliak çaprazın üzerinde lokalize 10 mm üreter taşlarında ESWLtedavisi sırasıyla %84 ve %72’lik taştan arınma oranı sağlarken distal üreterde (iliak çaprazın altı) aynı boyutlardaki taşlar için bu değer %85 ve %74 olarak bildirilmiştir. Bu veriler distal ya da proksimal üreter taşlarında ESWL tedavisini tek ve 10 mm’lik taşlarla sınırlandırması gereğini vurgulamaktadır.

Cerrahi Tedaviler

Üriner sistem taşlarının endoskopik tedavisi sırasıyla böbrekte perkütan nefrolitotomi (PNL), retrograd böbrek içi cerrahisi (RIRS), laparoskopi, üreter taşlarının tedavisinde üreterorenoskopi (URS) ve laparoskopi, mesane taşlarının tedavisinde endoskopik litotripsi ve perkütan sistolitotripsi günümüzdeki tedavi seçenekleridir.

Perkütan Nefrolitotomi (PNL)

Skopi eşliğinde nefroskop ile böbrek toplayıcı sistemine girilerek taşlar görünür halde kırılarak ( pnomotik, lazer, ultrasonik) parçaları dışarıya alınır böbreğe perkütan bir tüp konularak işlem sonlandırılır. Hastanın postop takibi 48-72 saat içerisinde idrarının kansız olması ve nefrostogram ile üretere geçiş görülmesi ile tüp alınarak taburcu edilir

 PNL Endikasyonları: 1- Taş boyutu: 2cm’den büyük taşlar 2- Sert Taşlar: sistin, kalsiyum oksalat monohidrat, brusit gibi 3- Alt Kaliks Taşları. 4- Obstrüksiyon: UPJ darlığı ve birlikte taş olması.

Retrograd endoskopik renal cerrahi (RIRS)

1990’lı yıllardan sonra fleksible üreteroskopların geliştirilmesi ile böbrek taşlarının retrograd endoskopik yaklaşım ile tedavisi giderek artmıştır. Fleksible üreteroskop ile litotomi pozisyonunda böbreğe ulaşılıp her boyut ve lokalizasyondaki taşa ulaşılarak lazer teknolojisiyle taşlar kırılıp parçaları basket kateterler yardımıyla alınır ya da milimetrik boyuta indirilen taşlar spontan düşmeye bırakılır. Böbreğe JJ kateter konularak 2 hafta sonraya kontrole çağrılır. Gerekli olgulara 2. ya da 3. seans yapılabilir.

Bu yöntemin avantajları yara olmaması, günü birlik işlem olması, aktif hayata hemen dönmesidir. Dezavantajı alet ve gereksinimlerinin pahalılığıdır. Başarı oranı 1-2 cm arasındaki taşlarda %90-98’dir, daha büyük taşlarda 2 seansta başarı oranları %90’dır.

Açık Ameliyat

1980’li yıllara kadar böbrek taşlarının tek tedavisi açık cerrahi uygulamasıydı. Bu yıllardan günümüze Endoürolojik tedavi yöntemlerinin ve ESWL uygulamasının üroloji pratiğine girmesi ile açık cerrahi tedavisinde belirgin bir azalma olmuştur. Buna karşın günümüzde halen açık cerrahi endikasyonu alan olgular vardır ancak oran %1-5’lere kadar azalmıştır. Açık cerrahinin en büyük dezavantajı insizyon morbiditesidir. Bunun yanında daha fazla hastane kalış süresi, analjezi kullanımı gereksinimi ve daha uzun süre iş gücü kaybı diğer dezavantajlarıdır. En önemli avantajı da diğer yöntemlerle kıyaslandığında daha yüksek oranda taştan arınma sağlamasıdır.

 

. Günümüzde taş tedavisindeki açık cerrahi yöntemler selektif olgular dışında terk edilmiş bugün standart tedavi endoskopik yöntemler olmuştur.

Tavsiye Edilen Yazılar