Penis Protezi (Mutluluk Çubuğu)

Penis Protezi (Mutluluk Çubuğu)

Erkeklerde sertleşme problemi (iktidarsızlık) özellikle diabet, hipertansiyon, damar sertliği gibi problemlere bağlı olarak gelişir. Sertleşme problemi (ereksiyon sorunları) için uygulanan son basamak tedavi yöntemi ‘Penil Protez’ ameliyatı olarak bilinen halk arasındaki tabiri ile ‘mutluluk çubuğu’ takılmasıdır.

Penis protezi nedir?

Penis protezi (mutluluk çubuğu) penisin içinde bulunan boruların (kavernöz cisimler) içine sertleşmeyi sağlayacak protezlerin yerleştirilme işlemidir.Eğer erkekte olan iktidarsızlık yani sertleşme sorunu uygulanan ilaç tedavilerine ve cinsel terapilere cevap vermiyorsa en son basamak ve en başarılı olan yöntem ‘penis protezi’ ameliyatlarıdır.

Penis protezleri cinsel hazzı etkiler mi?

Kişinin boşalmasını, cinsel hazzını veya çocuk sahibi olmasını asla etkilemez.

Kaç çeşit mutluluk çubuğu (penis protez çeşidi) vardır?

3 çeşit penis protezleri vardır:

Tek parçalı yani bükülebilir protezler

İki parçalı penis protezleri

Üç parçalı şişirilebilir protezler

 

İki ve üç parçalı protezler insan anatomi ve fizyolojisine daha uygun olup, ameliyat sonrası dönemde hasta memnuniyeti daha fazla olmaktadır, özellikle 3 parçalı protezler de peniste uzama ve genişlemeye sebep olduğundan dolayı daha çok tercih edilmektedir. Bu protezler cinsel ilişkiye girileceği zaman hasta tarafından basit bir işlem ile aktif hale gelip, ilişki sonrası önceki formunu alabilmektedir.

 

Penis protezi yerleştirilmesi %90′a varan hasta memnuniyeti oranlarıyla sonuçlanmıştır

Penis protezi (mutluluk çubuğu) takılması operasyonunda en iyi sonucu alabilmek için her cerrahi girişimde olduğu gibi hekim tecrübesi son derece önemlidir.

 

Kliniğimiz de yapılan ameliyatlar ortalama 1,5 – 2 saat sürmekte. Ameliyat yeri ve protez dışarıdan çıplak gözle fark edilememekte. Hasta ameliyattan ortalama 2 gün sonra taburcu olup, normal yaşantısına sorunsuz devam etmektedir.

İdrar Yoluna İlaç Uygulaması

Bu tedavi yönteminde küçük plastik bir silindirin penis ucundan yerleştirilmesi vasıtasıyla idrar yoluna alprostadil uygulanır. Sertleşmeyi sağlayacak kadar aktif madde penis dokusuna ulaşır. Cinsel ilişkiden 10–15 dakika önce uygulanır ve %43 hastada başarı sağlar. İdrar yolunda geçici yanma hissine neden olabilir.

Psikolojik Danışma

Sertleşme sorunu yaşayanlar neden fiziksel olsa bile psikolojik olarak etkilenecektir. Psikolojik danışma sorunun ortaya çıkarılması ve çözüme kavuşması açısından önemli faydalar sağlar. Özellikle fiziksel nedenlerin nadiren gözüktüğü genç erkek hastalarda psikolojik danışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Sonuç

Sertleşme konusunda yaşanılan her türlü sorunda mutlaka bir doktora başvurulmalı ve mümkün olduğunca doğru ve ayrıntılı bilgi verilmelidir. Aslında bu rahatsızlığın çok yaygın olduğu ve utanılacak bir durum olmadığı bilinmelidir. Her yıl yeni tedavi yöntemleri ortaya çıkmaktadır ve her türlü sertleşme sorununun tedavisi mümkündür.

Kısırlık (İnfertilite)

Kısırlık (İnfertilite)

Kısırlık (infertilite) çiftlerin düzenli ve korunmasız ilişkiye girmelerine rağmen 1 yıl içinde gebeliğin gerçekleşmemesi olarak tanımlanır. Ancak, 35 yaşın üstündeki kadınlarda düzenli ve korunmasız olarak ilişkiye girilmesine rağmen hamilelik gerçekleşmiyorsa gerekli tetkik ve tedavilere daha erken başlanabilir.

 

Üreme çapındaki her 100 çiftten 10 ile 20’sinde kısırlık görülebilir. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Kısırlık üreme sistemi ile ilgili bir sağlık sorunudur. Tek bir sebebe bağlı olabildiği gibi; birkaç faktörün birleşmesi ile de gerçekleşebilir.

 

Her ne kadar çocuk sahibi olmak basit ve doğal bir işlev olarak algılansa da, aslında bu süreç oldukça karmaşıktır. Gebeliğin oluşabilmesi için aşağıdaki gibi faktörlerin tamamının sağlanması gerekmektedir:

 

Kadın tarafından sağlıklı yumurta üretimi

Erkek tarafından kaliteli sperm üretimi

Spermin yumurtaya ulaşmasını sağlayan sağlıklı fallop tüpleri

Spermin yumurtayı döllemesi

Döllenmiş yumurtanın rahimde içinde tutunabilmesi

Yeterli embriyo kalitesi

Nedenleri

Kısırlık, kadın veya erkek kaynaklı sebeplerden dolayı gerçekleşebilir. Fakat yapılan araştırmalar yüzde 10 ila 15’lik bir hasta grubunda kısırlığa neden olabilecek herhangi bir durumun tespit edilemediğini göstermiştir.

 

Bunların dışında kalan hasta gruplarında, erkek veya kadın partnerlerden birinden kaynaklanan faktörler her bir partner için %35, partnerlerin her ikisinden birden kaynaklı faktörler ise yaklaşık %20’lik kısmı oluşturmaktadır.  Kısırlığa neden olabilecek kimi faktörler cinsiyetlere göre aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:

Erkeklerde Kısırlık Nedenleri

  • Varikosel (testise giden damarların genişlemesi)
  • Sperm üretiminde ve sperm hareketinde azalma
  • Anormal sperm fonksiyonu
  • Menide hiç sperm hücresinin olmaması (Azospermi)
  • Kanal tıkanıklıkları
  • Hormonal bozukluklar ve genetik hastalıklar
  • Sperm şekli (morfolojisi) bozukluğu 
  • Doğumsal anatomik sorunlar (inmemiş testis vb.)
  • Bağışıklık sistemi problemleri
  • Şeker hastalığı
  • Cinsel fonksiyon bozuklukları (sertleşme sorunu ve erken boşalma gibi)
  • Enfeksiyonlar
  • Çocukluk çağında ve ergenlik döneminde geçirilen kimi ateşli hastalıklar
  • Geçirilmiş kanser tedavisi
  • Stres
  • Uyuşturucu kullanımı
  • Aşırı sigara, alkol ve kafein kullanımı

Tanı Yöntemleri

Düzenli olarak korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebe kalamama durumunda bir neden saptayarak tanı koymak amacıyla erkeklerde ve kadınlarda farklı tetkiklere başvurulur.

Erkeklerde bu tetkiklerden biri semen analizi (spermiogram)  ile yapılmaktadır. 3 ila 7 günlük bir cinsel perhizi takiben alınan sperm örneği, mikroskop altında incelenir. Semen analizi ile erkeğin sperm sayısı, hareketliliği ve yapısı hakkında bilgi edinilmektedir. Gerektiği hallerde antisperm antikoru da testlere eklenebilir. Semen analizi erkeğin fertilite değerlendirilmesinde en önemli tetkik olmakla birlikte, azospermi hali dahil, semen analizi ile kişiler fertil veya infertil olarak tanımlanamaz. Sperm sayısının 5-10 milyon/ml ve altında olduğu durumlarda hormonal değerlendirme ve genetik testler uygulanmalıdır. Hormonal değerlendirmede spermatogenez düzeyini göstermede başlangıç test olarak FSH ve total testosteron düzeyi, testosteron hormonunun düşük olduğu durumlarda LH ve prolaktin ölçümü eklenmelidir.

Tedavi Yöntemleri

Erkek faktörü etkenlerinin çoğunluğu medikal veya cerrahi yolla tedavi edilebilmektedir. Tedavinin başarısız veya mümkün olmadığı olgularda üremeye yardımcı tedavi yöntemleri kullanılır. Erkek infertilitesinde medikal tedavi nedene yönelik (spesifik) ve ampirik olarak uygulanabilir.

Aşağıda belirtilen durumlar varlığında nedene yönelik medikal tedavi uygulanır: Endokrin bozukluklar, lökospermi, immünolojik infertilite ve gonadotoksinler.

Belirgin patolojinin saptanamadığı oligospermi ve açıklanamayan infertilite ampirik tedavi yöntemleri mevcuttur.bu amaçla karnitin, oral kallikrein, folat, koenzim Q10, çinko, nonsteroidal antinflamatuvar ajanlar, pentoksifilin, antioksidanlar, alfa blokerler ve mast hücre inhibitörleri kullanılır.

Erkeklerde Cinsel İşlev Bozukluklarının Görülme Sıklığı Nedir?

Erkeklerde Cinsel İşlev Bozukluklarının Görülme Sıklığı Nedir?

Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğu ereksiyon (sertleşme) ile ilgilidir. Bütün dünyada yapılan çalışmalarda 40-70 yaş arası erkeklerin yaklaşık %55’inde hafif, orta, ağır derecelerde ereksiyon bozuklukları bulunmaktadır.

 

Erişkin erkeklerin %15’inde, 50 yaş üzeri erkeklerin %30’unda cinsel istek kaybı görülmektedir. Erkeklerin %30’unda erken boşalma görülmektedir. %10 erkekte aralıklı olarak boşalamama veya geç boşalma olmaktadır.

 

 

Kadınlarda Cinsel İşlev Bozukluklarının Görülme Sıklığı Nedir?

Kadınlarda cinsel isteksizlik ve orgazm olamama ya da orgazm olmada güçlük yaşama en sık rastlanan sorunlardır. Kadınların en az üçte biri yaşamları boyunca hemen hemen hiç cinsel istek duymadıklarından yakınmakta, yine %30-50’si orgazm güçlükleri yaşadıklarını belirtmektedirler.

EREKTİL DİSFONKSİYON (Sertleşme Bozukluğu)

EREKTİL DİSFONKSİYON (Sertleşme Bozukluğu)

En yaygın görülen cinsel işlev bozukluklarından biri olan sertleşme bozukluğu veya iktidarsızlık, genellikle cinsel aktivite için peniste yeterli bir sertlik ve dikleşme elde edilememesi veya elde edilse dahi doyum elde edilemeden sonlanması olarak tanımlanan bir durumdur. 40 yaşın üstündeki erkeklerin % 50’ i kadarı sertleşme bozukluğu yaşayabilmektedir.

Sertleşme bozukluğu, cinsel ilişkiye girmekte yarattığı sorun nedeniyle bir erkeğin yaşam kalitesini etkileyebilmesinin yanı sıra, başka hastalıkların da bir belirtisi olabilir.

Nedenleri

Sertleşme bozukluklarının pek çoğunun altında yatan tıbbi ve psikolojik nedenler vardır. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir

Ateroskleroz (damar sertliği), periferik damar hastalıkları, geçirilmiş kalp krizi, hipertansiyon gibi kalp ve damar hastalıkları

Diyabet, böbrek yetmezliği, siroz, yüksek kolesterol

Epilepsi, inme, MS gibi kimi nörolojik hastalıklar

KOAH ve uyku apnesi gibi akciğer hastalıkları

Tiroid hastalıkları ve cinsiyete ait hormonlarla ilgili endokrinolojik hastalıklar

Peyronie hastalığı (penise şeklini veren dokuda bozuklular) gibi ürolojik hastalıklar

Depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, cinsel performans anksiyetesi gibi psikolojik sorunlar ve psikiyatrik hastalıklar

Kimi kanserlerin tedavisinde kullanılabilen bir takım kemoterapi veya radyoterapi süreçleri

Bazı ilaçlar

Bazı ameliyatlar

Belirtiler

Sertleşme bozuklukları genel olarak şu şekilde ortaya çıkar:

Peniste cinsel ilişkiye girebilecek sertliğin elde edilememesi

Peniste cinsel ilişkiye elverişli sertliğin elde edilebilmesine rağmen doyum sağlanmadan sertliğin kaybedilmesi

Tanı Yöntemleri

Sertleşme bozukluğunun tanısının yanı sıra tedavisi için altta yatan nedenin tespiti de büyük önem taşır. Bu nedenle, anamnez ve muayene ardından öre bir takım tetkikler istenir.

Bunlardan bunlar şekilde sıralanabilir:

Sertleşme bozukluğunun kimi nedenlerinin ortaya konması için kan sayımı, kolesterol ve diyabet hastalıklarıyla alakalı tetkikler, kimi hormon tetkikleri, böbrek, karaciğer gibi organların durumunu ortaya koyan tetkikler istenir.

Bu test penisteki kan damarlarından kan akışını analiz eder.

Bu test uyarılma sonucunda ereksiyonu sağlayan sinir fonksiyonunu test etmek için elektromanyetik titreşim kullanır.

Gece testi de olarak bilinen bu testte penisin etrafına yerleştirilen özel bir cihaz, uykunuzda ereksiyon olup olamadığınızı belirler.

TEDAVİ

Sertleşme Sorunu Nasıl Tedavi Edilir?

Genel olarak sertleşme sorunu tedavisinde kullanılan 4 ana tedavi yöntemi vardır:

Fosfodiesteraz İnhibitörleri:

Sertleşme sorununun ilk basamak tedavisini ağızdan alınarak kullanılan ve fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörleri olarak adlandırılan ilaçlar oluşturur. Hastaların yaklaşık %80′ inde sertleşme sorununu giderir. Fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörleri hafif ve genellikle geçici yan etkilere sahiptir. Yan etkilerin şiddeti sürekli kullanımla beraber azalır. En sık gözüken yan etkiler baş ağrısı, burunda dolgunluk hissi, sıcak basması ve kas ağrısı olarak sıralanabilir

Fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörlerinin güvenilirliği:
Klinik çalışmalar ve deneyim fosfodiesteraz inhibitörlerinin güvenilir ilaçlar olduğunu ortaya koymuştur. Kan damarlarının genişlemesine bağlı olarak baş ağrısı, sıcak basması veya burunda dolgunluk hissi gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Fosfodiesteraz inhibitörleri kalp hastalığı olay riskini arttırmamaktadır. Bu ilaçlar nitratlarla birlikte kesinlikle kullanılmamalıdır.

ESWT Ürolojide son 10 yıldır Erektil disfonksiyon   ( Peniste sertleşme  bozuklukları ) tedavisinde kullanılmaktadır.

 

2018 yılında Avrupa Üroloji Birliğinin Kılavuz kitaplarında ESWT  1.Basamak tedavi alternatifleri içerisinde yer almaktadır.

 

ESWT  Tedavisi Nasıl Etki Eder?

Düşük Yoğunluklu Şok Dalga Tedavisi  son 10 yıldır peniste sertleşme bozukluğu tedavisinde kullanılmaya başlanmış ve penil  kök hücrelerinin harekete geçmesine neden olara, peniste yeni damar oluşumu sağlayarak k kanlanmayı artırması sonucu sertleşme sorunu tedavisinde yeni bir alternatif yaratmıştır.

 

ESWT Nasıl Uygulanır?

ESWT tedavisinin yumuşak doku seanslarında uygulama süresi yaklaşık 15–20 dakikadır.  6-12 seans yapılmaktadır. 2 gün ara ile yapılan toplam 6-12  seans sonrasında .İlk seanstan itibaren 1 haftalık süre içerisinde iyileşmeler görülebilmekle birlikte 1 ay sonra iyileşme başlar. Ancak kalıcı iyileşme  için yaklaşık  8-12 haftalık süre beklenilmelidir .

ESWT Tedavisinin Avantajları Nelerdir?

ESWT ağrısızdır ve anestezi gerektirmez. Hasta ayaktan tedavi olur; hızlı ve olumlu sonuç alınır. Hasta için bu tedavi yöntemi ulaşılır olmakla birlikte ekonomik bir tedavi yöntemidir. ESWT tedavisinin ciltte oluşan hafif kızarıklık ve şişlik dışında önemli bir yan etkisi bulunmamaktadır. Hastalar tedavi seanslarından sonra günlük işlerine devam edebilirler. Anestezisiz, ilaçsız ve kısa sürede yüzde 80-90 oranında kalıcı iyileşme sağlanan günümüzde uygulanan en son teknolojik yöntemdir

 

Hasta Ne Zaman Etkisini Fark Eder ?

İlk seanstan itibaren 1 haftalık süre içerisinde iyileşmeler görülebilmekle birlikte 1 ay sonra iyileşme başlar. Ancak kalıcı iyileşme  için yaklaşık  8-12 haftalık süre beklenilmelidir.

 

Sonuçlar kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.

Vakum cihazları plastik bir silindir, vakum pompası ve elastik sıkıştırma bandından oluşur.
Penise kayganlaştırıcı madde uygulanır. Penis silindirin içine sokulur
Silindirden dışarı doğru hava pompalanır. Böylelikle vakum etkisi yaratılır ve sertleşme olur.
Silindirin serbest ucunda bulunan sıkıştırma bandı sertleşmiş penisin köküne yerleştirilir. Böylelikle sertlik düzeyinin devamı sağlanmış olur. Silindir penisten ayrılır. Sıkıştırma bandı yarım saat süreyle penis üzerinde durabilir. Bant çıkarılıncaya kadar sertleşmeyi devam ettirir. Bu teknik kolaylıkla öğrenilebilir ve pek çok kişi tedaviyle başarılı sonuçlar almıştır.

Korpora kavernozaya ince bir iğne yardımıyla damar genişletici ilaçlar enjekte edilir. Bu ilaçlar penis dokusunu gevşetmek ve damarları genişletmek suretiyle etki eder. Böylelikle ereksiyon halkalarına gelen kan miktarı artar ve sertleşme gerçekleşir. Penis içi enjeksiyon daha önce ağızdan alman ilaçların denenip başarısız olduğu hasta grubuna uygulanır.

Erkeklerde sertleşme problemi (iktidarsızlık) özellikle diabet, hipertansiyon, damar sertliği gibi problemlere bağlı olarak gelişir. Sertleşme problemi (ereksiyon sorunları) için uygulanan son basamak tedavi yöntemi ‘Penil Protez’ ameliyatı olarak bilinen halk arasındaki tabiri ile ‘mutluluk çubuğu’ takılmasıdır.

Cinsel Sorunlar Nelerdir?

Cinsel Sorunlar Nelerdir?

Cinsel sorunlar kadın ya da erkek bir bireyin ya da çiftin sağlıklı ve doyurucu bir cinsel yaşam kurmalarını, sürdürmelerini engelleyen tıbbi, psikolojik, sosyal ve kültürel tüm sorunları içerir.

 

Bunlar cinsellikle ilgili korku ve kaygılar, utanma, suçluluk ve günahkarlık duyguları, cinsel isteksizlik ve soğukluk, cinsel birleşmeyi gerçekleştirememe, cinsel birleşme sırasında ağrı ya da kasılma, erkeklerde sertleşme güçlüğü, erken boşalma ya da boşalmada güçlük, kadınlarda uyarılamama ya da orgazm sorunlarından oluşmaktadır.

 

Ayrıca eşler arası cinsel uyum, anlayış ve yaklaşım farklılıkları ile ilişkiden kaynaklanan çeşitli cinsel sorunları da bunlara eklemek gerekir.

Cinsel İsteksizlik

Cinsel İsteksizlik

Cinsel isteksizlik hemen hemen her bireyde zaman zaman görülebilen sorunların başında gelmektedir. Kadın ve erkeklerin sağlık bir cinsel hayat sürmelerine engel olabilen bu rahatsızlık psikolojik, kültürel, sosyal ve çoğu zaman tıbbi durumlara bağlık olarak gelişebilmektedir.

 

Cinsel isteksizlik eşlerin arasındaki uyum, anlayış ve farklı yaklaşımlarla ilişkiden kaynaklanan sorunlara yol açabilir.

 

Cinsel isteksizlik toplumumuzda en çok kadınlarda görülüyor olsa da, erkeklerde de oldukça yüksek bir oranda ortaya çıkabilmektedir. Erkeklerde yaşanan sertleşme sorunu, erken boşalma ya da boşalmada güçlük çekme gibi durumlar erkeği cinselliğe karşı soğutabilir.

Nedenleri

Cinsel isteksizliğin genellikle psikolojik nedenler ile bağlantılı olduğu düşünülse de, altta yatan bazı sağlık sorunları da cinsel isteksizliğe yol açabiliyor. Bunlar;

Cinsellikle ilgili korku ve kaygılar (utanma, suçluluk ve günahkarlık duyguları)

Cinsel birleşmeyi gerçekleştirememe 

Cinsel birleşme sırasında ağrı ya da kasılma  

Erkeklerde sertleşme güçlüğü 

Erken boşalma ya da boşalmada güçlük,  

Kadınlarda uyarılamama ya da orgazm sorunlarından oluşmaktadır. 

Ayrıca eşler arasındaki cinsel uyumsuzluk da ilişkiden kaynaklanan çeşitli cinsel sorunları beraberinde getirebilir.

 

Cinsel isteksizlik sorunu uzun süre ilişkiye girmeyen çiftlerde, ileri dönemler için boşanmalara varan ciddi sorunlara yol açabilir. Evlilikteki çatışmalar, eşe duyulan öfke, kadının veya erkeğin kendini değersiz hissetmesi ya da kendi bedenini tanımaması gibi nedenler cinsel isteksizliğe neden olabilir.

 

Bunun dışında psikiyatrik ilaçların kullanımı ya da bedensel rahatsızlıklar da isteksizliğe yol açabilir. Hormonal dengesizlikler, kalp, karaciğer ya da böbrek hastalıkları ile kadınlarda menopoz dönemi cinsel isteksizliğe neden olabilir. Sonuç olarak azalmış cinsel istek her yaştaki ve her sosyokültürel durumdaki kadın ve erkekleri etkileyebilen, sık görülen bir cinsel işlev bozukluğudur.

Tedavi Yöntemleri

Cinsellik tüm yaşayan canlılar gibi biz insanların da en temel dürtülerinden biridir. Üremenin sağlanabilmesi için cinsellik vazgeçilemeyecek bir gereksinim ve haz öğesi olarak sunulmuştur. Cinsellikle ilgili bir sorun yaşanması sadece sağlığı ilgilendiren bir problem değildir.

 

Cinselliğini yaşayamayan, cinsel doyumu aksayan bireyin bir süre sonra ruh sağlığı da bozulabilir. Bu bozukluk kaçınılmaz olarak önce en yakındaki eşini etkiler, ardından halka daha da genişleyerek aile bireylerini ve tüm sosyal yaşamını etkileyebilir.

 

Cinsel isteksizlik tedavi edilebilir bir sorundur. Fakat tedavi süreci boyunca eşlerin birbirlerine karşı sabırlı olması ve birbirlerini zorlamaması gerekmektedir. Tedavinin amacı eşler arasındaki bozulan iletişimin sağlanması ve cinsel uyumun inşa edilmesidir.

 

Cinsel isteksizliğin tedavisi altta yatan nedenlere bağlı olarak psikolojik ve ilaç tedavisi ile gerçekleştirilebilir. Eğer altta yatan sebepler psikolojikse cinsel terapi, aile terapisi veya bedensel egzersizlerle tedavi edilebilir.

 

Cinsel isteksizlik anatomik sorunlar, hormonsal sorunlar, kalp ve tansiyon, prostat hastalıkları, aşırı kilo, nörolojik rahatsızlıklar veya daha önce geçirilen ürolojik ameliyatlara bağlı olarak gelişiyorsa öncelikle bu sorunları ortadan kaldırmak için hekiminiz tarafından ilaç veya diğer tedavi yöntemleri başlanması da önerilebilmektedir.