Penis Büyütme ve Kalınlaştırma

Penis Uzatma ve Kalınlaştırma

Penis Büyütme ve Kalınlaştırma

İdeal penis boyutlarına sahip olmayan ya da sahip olduğu penis standartlara oranla büyük olsa dahi penis boyutlarından memnun olmadığı için performans kaygısı başta olmak üzere psikolojik anlamda sorun yaşayan erkekler penis büyütme ameliyatı ile daha uzun ve daha kalın penislere sahip olabiliyor. Böylece hem kendileri hem de partnerleri daha tatmin edici ve sağlıklı bir cinsel yaşam ile buluşabiliyor.

Penis Uzatma ve Kalınlaştırma Penis Uzatma ve Kalınlaştırma

Normal Bir Penis Büyüklüğü Ne Kadardır?

  • Ereksiyon halinde penis uzunluğu 13,12 cm,
  • Ereksiyon halinde penis kalınlığı ise 11,66 cm olduğu takdirde ideal veya normal değerlerden bahsetmiş oluruz.

Penis Uzatma Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Penis uzunluğunu artırmak için uygulanabilecek herhangi bir ilaç tedavisi ya da ameliyatsız bir uygulama bulunmamaktadır. Penis uzatmak için en sık kullanılan yöntem penisi karın duvarına bağlayan asıcı bağın yani suspansatuvar ligamentin %80 oranında kesilerek penisin vücut içerisinde kalan kısmının serbest bırakılmasına dayanan cerrahi yöntemdir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte penis uzatma cerrahisi sayesinde hastalarımızın penis boyunda 3-4 cm artış elde edebiliyoruz. Bu artış, ameliyat sonrası süreçte önerilen egzersizlerin aksatılmadan yapılması halinde kalıcı nitelik taşıyor.

Penis Kalınlaştırma Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Kliniğimizde diğer kalınlaştırma yöntemlerinden(yağ enjeksiyonu) farklı olarak penil-bag yöntemi ile hastadan aldığımız kandan özel işlemler sonrası dolgu materyalı elde edip bunu özel kılıfının içerisine yerleştirirek penis sırtına sabitlenmektedir. Bu yöntem kalıcı bir tedavi yöntemi olup penis için en uygun tedavidir.

Bu yöntemin yağ enjeksiyonundan farkı nedir?

  1. Peniste incelme olmaması (Yağ enjeksiyonlarında ortalama 6 ay sonra peniste incelme olup tekrar yağ enjeksiyonu uygulanması gerekmekteyken, bizim yöntemimizde herhangi bir incelme olmayıp tekrardan işlem gerekmemektedir.)
  2. Şekil bozukluğu olmaması( Deve hörgücü görünümü ve patates torbası görünümü olmaması)
  3. Enfeksiyon riskinin daha az olması

Penis Büyütme Ameliyatı Kaç Saat Sürüyor?

Penis büyütme ameliyatı; penis uzatma ve penis kalınlaştırma operasyonları eş zamanlı gerçekleştirildiği takdirde 2-3 saatte tamamlanıyor. Oldukça konforlu bir nitelik taşıyan cerrahilerin ardından hasta bir gün hastanede yattıktan sonra ertesi gün yürüyerek taburcu olabiliyor.

 

Günümüzde gerek anestezi gerek cerrahi tekniklerin sunduğu avantajlar sayesinde penis büyütme ameliyatı konforlu bir şekilde tamamlanıyor. Ameliyat sonrası cinsel yaşam kalitesi artarken erkekler için daha öz güvenli bir süreç de başlamış oluyor. Elbette her zamanki gibi doğru hasta seçimi ve cerrahi deneyim en önemli etkendir.

“Kliniğimizde bu ameliyatlar hastaların gizliliğine önem verilerek, başarılı bir şekilde yapılmaktadır.”

Peyronie Hastalığı Nedir (penis eğriliği)

Peyronie Hastalığı Nedir (penis eğriliği)

Ereksiyon olduğu anda penisin 90 derecelik bir açı yapacak düz bir şekilde bulunması gerekmektedir . Penis kişiden kişiye farklılık gösteren biçimlerde olabilir, sağa veya sola hafif eğrilikler gösterebilir. Penisin sağa veya sola eğriliği, abartılı olmadığı sürece normaldir. Eğer eğrilik cinsel ilişki kurmayı engelliyor, ilişki sırasında kişiye veya partnerine acı veriyorsa bu tedavi edilmesi gereken bir sorundur.

Peyronie hastalığı yani peniste eğrilik nedir?

Penis eğrilikleri doğuştan olabileceği gibi ilerleyen dönemde yaşanan bir takım hastalıklar, cerrahi Girişimler ya da travmalara bağlı bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir .

 Doğuştan penis eğriliği:Penisin anatomik yapısında ereksiyonu sağlayan kan damarı içeren iki adet süngerimsi doku ile içinde idrar yolunun bulunduğu bir adet süngerimsi doku bulunmaktadır. Anne karnında bu süngerimsi yapıların birinde gelişme geriliği olabilmektedir. Bu durum ereksiyon esnasında gelişimin az olduğu tarafa doğru penisin eğrilmesine neden olmaktadır.  

Ayrıca halk arasında peygamber sünneti olarak bilinen “hipospadias” hastalığı yani idrar deliğinin olması gereken yerden daha aşağıda bulunması da penis eğriliğine neden olabilmektedir.

Sonradan gelişen penis eğriliği:Penis şekil bozuklukları ileri yaşlarda en sık “Peyronie” hastalığından kaynaklanmaktadır. Peyronie hastalığı penisin sertleşmeyi sağlayan kan damarı içeren süngerimsi doku ile bu dokuyu çevreleyen ve ereksiyon esnasında sertleşmeyi sağlayan dış kılıf arasında kireçlenmeyle ilerleyen bir rahatsızlıktır. Genellikle 50 yaşından sonra ortaya çıkan Peyronie hastalığında önce ağrı daha sonra zamanla şekil bozukluğu yaşanmaktadır.

 

 PLAK penis sırtında veya her iki yan tarafında olabilir. Nerede olursa sertleşmiş penis aksi istikamette bükülmüş olarak durur.

Penis travmaları, cinsel ilişkiyi biraz sert yaşama, penis kırılması, aşırı seks ve mastürbasyon,  Peyronie hastalığının oluşmasına yol açabilir Diyabet hastalarında Peyronie rahatsızlığının daha sık yaşandığın bilinmektedir. Ayrıca, bir takım kolajen veya bağ doku hastalığı olan kişilerde de Peyronie hastalığı daha fazla görülmektedir. Prostat ameliyatı olan hastalarda da az da olsa ilerleyen dönemde Peyronie hastalığı yaşanabilmektedir.

 

Peyronie hastalığında eğilme bazen çok belirgin olabilir, cinsel birleşmeyi imkansız kılabilir ve partnerler için rahatsızlık verir. Peniste kitle ve eğilme tüm erkeklerde görülmez ve aynı şiddette olmaz. İlerleyici bir hastalıktır. İlk başlarda ereksiyonda ağrı duyulmaya başlanır ve bu ağrılı dönem tedavisiz kaybolur. Kişi sert plakları penis penis şaftında hissetmeye başladığında ereksiyonda eğilme ve açılanmayı da fark eder.

Bu nedenle geç kalmadan peniste ağrı veya kitle hissi varsa, şüphe veya sıkıntı yaşamadan, çekinmeden ve hemen doktora başvurulmalıdır. Çünkü geçirdiğiniz her süre cinsel hayatınızı olumsuz etkileyebilir. Herhangi bir yaşta görülmesine karşın ortalama görülme yaşı 50’dir.

Penis eğriliklerinin tedavisi nasıl yapılır?

Hipospadias yani peygamber sünneti rahatsızlığının tedavisi kesinlikle cerrahidir. Penis yeterli uzunluğa eriştikten sonra erişkin döneme ulaşmadan çocukken cerrahi tedaviyi gerçekleştirmek önemlidir. İleri yaşlarda penis eğriliğine en sık neden olan Peyronie hastalığını tedavisi ise akut ve kronik döneme göre farklılık göstermektedir.

Akut dönem Peyronie hastalığının tedavisi: Akut döneminde henüz penis eğriliğine neden olan plaklar tam olarak oluşmadığı için ilaç tedavisi uygulanmaktadır.( Potaba ,, KOLŞİSİN, FOSFODİESTERAZ 5 enzim inhibitörleri gibi bazı ilaçlar hastalığın ilk döneminde %30-40 civarında düzelme sağlayabilir),

 

Plak gelişimini engelleyen ilaçların yanı sıra son yıllarda şok terapi (ESWT TEDAVİSİ), kolajen sentez inhibitörü adı verilen bir takım maddelerin enjeksiyonu gibi yöntemler de kullanılabilmektedir. Eğer bu dönemde erken tanı konulur ve etkin tedavi yapılırsa penis eğriliği kendini sınırlar hatta geri çevrilebilir. Bu nedenle akut dönemde tanıyı koymak son derece önemlidir. Ağrıyla birlikte özellikle penis üzerinde bir sertlik bir düzensizlik ele geliyorsa mutlaka doktor değerlendirmesi yapılması gerekmektedir.

Kronik dönek Peyronie hastalığının tedavisi: Kronik döneme geldikten sonra yani ağrılı dönemin bitip şekil bozukluğunun başladığı dönemde ise ilaç tedavilerinin çok fazla etkililiği olmamaktadır. Yine de bu dönemde lezyon içine madde enjeksiyonu veya şok tedavilerin (ESWT TEDAVİSİ) denenebilir. Ancak, kronik dönemde esas olarak düzeltici cerrahi tedaviler uygulanmaktadır. 40 derecenin üzerindeki eğriliklerde asıl tedavi cerrahidir. Penis yeteri kadar sertleşmiyor ve vajene girmede zorluk yaşanıyorsa ameliyatla düzeltilmelidir. Cerrahi tedavi kararı vermede de şekil bozukluğu ile birlikte spontan ereksiyonun olup olmadığı da değerlendirilmektedir. Ereksiyon sorunu olan hastalarda şekil bozukluğunu gideren cerrahi tedavinin yanında halk arasında mutluluk çubuğu olarak bilinen penil protez uygulaması da gerekmektedir. 

Penis eğriliğinde cerrahi tedavi nasıl yapılır?

Uygun olgularda eğriliğin düzeltilmesi için basit plikasyon teknikleri kullanılabilir. Bu yöntemde eğriliği tersi tarafında penis üzerine plikasyon dikişleri konularak eğrilik düzeltilir.

Daha komplike olgularda ise eğriliğin düzeltilmesi için peniste oluşan plak bölgeleri bypass ameliyatlarında kullanıldığı gibi bacak damarlarından elde edilen greft materyalleri ile örtülerek düzeltme sağlanmaktadır. Greft materyalleri ile düzeltmenin olanaklı olmadığı veya ereksiyonun izlenmediği olgularda ise penil protez uygulaması gerekmektedir.

Penis eğriliği ameliyatları kaç saat sürer?

Doğuştan kaynaklanan penis eğriliklerinin ameliyatları genelde basit cerrahi girişimlerdir. Yarım saat ile 1 saat arasında değişen cerrahi tedavilerle sorun giderilebilmektedir. Bu ameliyatlar sırasında penisin damar sinir yapısına dikkat edilmesi, penisin uyarımının ve damar kanlanmasının bozulmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Hipospadiyas cerrahisi de idrar deliğinin yerine göre değişiklik gösterebilmektedir. Delik ne kadar uç kısma yakın ise işlemin düzeltilmesi o kadar kolay olacaktır.

Penis eğriliği ameliyatından sonra hastalar nelere dikkat etmelidir?

Cerrahi tedavisi sonrası en önemli sorun eğriliğin nüksetmesi yani tekrarlamasıdır. Bunun en önemli nedeni özellikle erişkin erkeklerde gece olan ereksiyonlara bağlı olarak dikişlerin atmasıdır. Bu nedenle ameliyat sonrası dönemde gece ereksiyonlarının baskılanmasına yönelik bir takım tedavi alternatifleri önerilebilir. Bu amaçla uyku ilaçları veya erkeklik hormonunun baskılanmasına yönelik hormonal ajanlar önerilebilmektedir. Ameliyattan 4 ila 6 hafta kadar sonrasına kadar cinsel ilişkiye girilmemesi de son derece önemlidir.

Penis Protezi (Mutluluk Çubuğu)

Penis Protezi (Mutluluk Çubuğu)

Erkeklerde sertleşme problemi (iktidarsızlık) özellikle diabet, hipertansiyon, damar sertliği gibi problemlere bağlı olarak gelişir. Sertleşme problemi (ereksiyon sorunları) için uygulanan son basamak tedavi yöntemi ‘Penil Protez’ ameliyatı olarak bilinen halk arasındaki tabiri ile ‘mutluluk çubuğu’ takılmasıdır.

Penis protezi nedir?

Penis protezi (mutluluk çubuğu) penisin içinde bulunan boruların (kavernöz cisimler) içine sertleşmeyi sağlayacak protezlerin yerleştirilme işlemidir.Eğer erkekte olan iktidarsızlık yani sertleşme sorunu uygulanan ilaç tedavilerine ve cinsel terapilere cevap vermiyorsa en son basamak ve en başarılı olan yöntem ‘penis protezi’ ameliyatlarıdır.

Penis protezleri cinsel hazzı etkiler mi?

Kişinin boşalmasını, cinsel hazzını veya çocuk sahibi olmasını asla etkilemez.

Kaç çeşit mutluluk çubuğu (penis protez çeşidi) vardır?

3 çeşit penis protezleri vardır:

Tek parçalı yani bükülebilir protezler

İki parçalı penis protezleri

Üç parçalı şişirilebilir protezler

 

İki ve üç parçalı protezler insan anatomi ve fizyolojisine daha uygun olup, ameliyat sonrası dönemde hasta memnuniyeti daha fazla olmaktadır, özellikle 3 parçalı protezler de peniste uzama ve genişlemeye sebep olduğundan dolayı daha çok tercih edilmektedir. Bu protezler cinsel ilişkiye girileceği zaman hasta tarafından basit bir işlem ile aktif hale gelip, ilişki sonrası önceki formunu alabilmektedir.

 

Penis protezi yerleştirilmesi %90′a varan hasta memnuniyeti oranlarıyla sonuçlanmıştır

Penis protezi (mutluluk çubuğu) takılması operasyonunda en iyi sonucu alabilmek için her cerrahi girişimde olduğu gibi hekim tecrübesi son derece önemlidir.

 

Kliniğimiz de yapılan ameliyatlar ortalama 1,5 – 2 saat sürmekte. Ameliyat yeri ve protez dışarıdan çıplak gözle fark edilememekte. Hasta ameliyattan ortalama 2 gün sonra taburcu olup, normal yaşantısına sorunsuz devam etmektedir.

İdrar Yoluna İlaç Uygulaması

Bu tedavi yönteminde küçük plastik bir silindirin penis ucundan yerleştirilmesi vasıtasıyla idrar yoluna alprostadil uygulanır. Sertleşmeyi sağlayacak kadar aktif madde penis dokusuna ulaşır. Cinsel ilişkiden 10–15 dakika önce uygulanır ve %43 hastada başarı sağlar. İdrar yolunda geçici yanma hissine neden olabilir.

Psikolojik Danışma

Sertleşme sorunu yaşayanlar neden fiziksel olsa bile psikolojik olarak etkilenecektir. Psikolojik danışma sorunun ortaya çıkarılması ve çözüme kavuşması açısından önemli faydalar sağlar. Özellikle fiziksel nedenlerin nadiren gözüktüğü genç erkek hastalarda psikolojik danışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Sonuç

Sertleşme konusunda yaşanılan her türlü sorunda mutlaka bir doktora başvurulmalı ve mümkün olduğunca doğru ve ayrıntılı bilgi verilmelidir. Aslında bu rahatsızlığın çok yaygın olduğu ve utanılacak bir durum olmadığı bilinmelidir. Her yıl yeni tedavi yöntemleri ortaya çıkmaktadır ve her türlü sertleşme sorununun tedavisi mümkündür.

Erkeklerde Cinsel İşlev Bozukluklarının Görülme Sıklığı Nedir?

Erkeklerde Cinsel İşlev Bozukluklarının Görülme Sıklığı Nedir?

Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğu ereksiyon (sertleşme) ile ilgilidir. Bütün dünyada yapılan çalışmalarda 40-70 yaş arası erkeklerin yaklaşık %55’inde hafif, orta, ağır derecelerde ereksiyon bozuklukları bulunmaktadır.

 

Erişkin erkeklerin %15’inde, 50 yaş üzeri erkeklerin %30’unda cinsel istek kaybı görülmektedir. Erkeklerin %30’unda erken boşalma görülmektedir. %10 erkekte aralıklı olarak boşalamama veya geç boşalma olmaktadır.

 

 

Kadınlarda Cinsel İşlev Bozukluklarının Görülme Sıklığı Nedir?

Kadınlarda cinsel isteksizlik ve orgazm olamama ya da orgazm olmada güçlük yaşama en sık rastlanan sorunlardır. Kadınların en az üçte biri yaşamları boyunca hemen hemen hiç cinsel istek duymadıklarından yakınmakta, yine %30-50’si orgazm güçlükleri yaşadıklarını belirtmektedirler.

EREKTİL DİSFONKSİYON (Sertleşme Bozukluğu)

EREKTİL DİSFONKSİYON (Sertleşme Bozukluğu)

En yaygın görülen cinsel işlev bozukluklarından biri olan sertleşme bozukluğu veya iktidarsızlık, genellikle cinsel aktivite için peniste yeterli bir sertlik ve dikleşme elde edilememesi veya elde edilse dahi doyum elde edilemeden sonlanması olarak tanımlanan bir durumdur. 40 yaşın üstündeki erkeklerin % 50’ i kadarı sertleşme bozukluğu yaşayabilmektedir.

Sertleşme bozukluğu, cinsel ilişkiye girmekte yarattığı sorun nedeniyle bir erkeğin yaşam kalitesini etkileyebilmesinin yanı sıra, başka hastalıkların da bir belirtisi olabilir.

Nedenleri

Sertleşme bozukluklarının pek çoğunun altında yatan tıbbi ve psikolojik nedenler vardır. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir

Ateroskleroz (damar sertliği), periferik damar hastalıkları, geçirilmiş kalp krizi, hipertansiyon gibi kalp ve damar hastalıkları

Diyabet, böbrek yetmezliği, siroz, yüksek kolesterol

Epilepsi, inme, MS gibi kimi nörolojik hastalıklar

KOAH ve uyku apnesi gibi akciğer hastalıkları

Tiroid hastalıkları ve cinsiyete ait hormonlarla ilgili endokrinolojik hastalıklar

Peyronie hastalığı (penise şeklini veren dokuda bozuklular) gibi ürolojik hastalıklar

Depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, cinsel performans anksiyetesi gibi psikolojik sorunlar ve psikiyatrik hastalıklar

Kimi kanserlerin tedavisinde kullanılabilen bir takım kemoterapi veya radyoterapi süreçleri

Bazı ilaçlar

Bazı ameliyatlar

Belirtiler

Sertleşme bozuklukları genel olarak şu şekilde ortaya çıkar:

Peniste cinsel ilişkiye girebilecek sertliğin elde edilememesi

Peniste cinsel ilişkiye elverişli sertliğin elde edilebilmesine rağmen doyum sağlanmadan sertliğin kaybedilmesi

Tanı Yöntemleri

Sertleşme bozukluğunun tanısının yanı sıra tedavisi için altta yatan nedenin tespiti de büyük önem taşır. Bu nedenle, anamnez ve muayene ardından öre bir takım tetkikler istenir.

Bunlardan bunlar şekilde sıralanabilir:

Sertleşme bozukluğunun kimi nedenlerinin ortaya konması için kan sayımı, kolesterol ve diyabet hastalıklarıyla alakalı tetkikler, kimi hormon tetkikleri, böbrek, karaciğer gibi organların durumunu ortaya koyan tetkikler istenir.

Bu test penisteki kan damarlarından kan akışını analiz eder.

Bu test uyarılma sonucunda ereksiyonu sağlayan sinir fonksiyonunu test etmek için elektromanyetik titreşim kullanır.

Gece testi de olarak bilinen bu testte penisin etrafına yerleştirilen özel bir cihaz, uykunuzda ereksiyon olup olamadığınızı belirler.

TEDAVİ

Sertleşme Sorunu Nasıl Tedavi Edilir?

Genel olarak sertleşme sorunu tedavisinde kullanılan 4 ana tedavi yöntemi vardır:

Fosfodiesteraz İnhibitörleri:

Sertleşme sorununun ilk basamak tedavisini ağızdan alınarak kullanılan ve fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörleri olarak adlandırılan ilaçlar oluşturur. Hastaların yaklaşık %80′ inde sertleşme sorununu giderir. Fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörleri hafif ve genellikle geçici yan etkilere sahiptir. Yan etkilerin şiddeti sürekli kullanımla beraber azalır. En sık gözüken yan etkiler baş ağrısı, burunda dolgunluk hissi, sıcak basması ve kas ağrısı olarak sıralanabilir

Fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörlerinin güvenilirliği:
Klinik çalışmalar ve deneyim fosfodiesteraz inhibitörlerinin güvenilir ilaçlar olduğunu ortaya koymuştur. Kan damarlarının genişlemesine bağlı olarak baş ağrısı, sıcak basması veya burunda dolgunluk hissi gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Fosfodiesteraz inhibitörleri kalp hastalığı olay riskini arttırmamaktadır. Bu ilaçlar nitratlarla birlikte kesinlikle kullanılmamalıdır.

ESWT Ürolojide son 10 yıldır Erektil disfonksiyon   ( Peniste sertleşme  bozuklukları ) tedavisinde kullanılmaktadır.

 

2018 yılında Avrupa Üroloji Birliğinin Kılavuz kitaplarında ESWT  1.Basamak tedavi alternatifleri içerisinde yer almaktadır.

 

ESWT  Tedavisi Nasıl Etki Eder?

Düşük Yoğunluklu Şok Dalga Tedavisi  son 10 yıldır peniste sertleşme bozukluğu tedavisinde kullanılmaya başlanmış ve penil  kök hücrelerinin harekete geçmesine neden olara, peniste yeni damar oluşumu sağlayarak k kanlanmayı artırması sonucu sertleşme sorunu tedavisinde yeni bir alternatif yaratmıştır.

 

ESWT Nasıl Uygulanır?

ESWT tedavisinin yumuşak doku seanslarında uygulama süresi yaklaşık 15–20 dakikadır.  6-12 seans yapılmaktadır. 2 gün ara ile yapılan toplam 6-12  seans sonrasında .İlk seanstan itibaren 1 haftalık süre içerisinde iyileşmeler görülebilmekle birlikte 1 ay sonra iyileşme başlar. Ancak kalıcı iyileşme  için yaklaşık  8-12 haftalık süre beklenilmelidir .

ESWT Tedavisinin Avantajları Nelerdir?

ESWT ağrısızdır ve anestezi gerektirmez. Hasta ayaktan tedavi olur; hızlı ve olumlu sonuç alınır. Hasta için bu tedavi yöntemi ulaşılır olmakla birlikte ekonomik bir tedavi yöntemidir. ESWT tedavisinin ciltte oluşan hafif kızarıklık ve şişlik dışında önemli bir yan etkisi bulunmamaktadır. Hastalar tedavi seanslarından sonra günlük işlerine devam edebilirler. Anestezisiz, ilaçsız ve kısa sürede yüzde 80-90 oranında kalıcı iyileşme sağlanan günümüzde uygulanan en son teknolojik yöntemdir

 

Hasta Ne Zaman Etkisini Fark Eder ?

İlk seanstan itibaren 1 haftalık süre içerisinde iyileşmeler görülebilmekle birlikte 1 ay sonra iyileşme başlar. Ancak kalıcı iyileşme  için yaklaşık  8-12 haftalık süre beklenilmelidir.

 

Sonuçlar kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.

Vakum cihazları plastik bir silindir, vakum pompası ve elastik sıkıştırma bandından oluşur.
Penise kayganlaştırıcı madde uygulanır. Penis silindirin içine sokulur
Silindirden dışarı doğru hava pompalanır. Böylelikle vakum etkisi yaratılır ve sertleşme olur.
Silindirin serbest ucunda bulunan sıkıştırma bandı sertleşmiş penisin köküne yerleştirilir. Böylelikle sertlik düzeyinin devamı sağlanmış olur. Silindir penisten ayrılır. Sıkıştırma bandı yarım saat süreyle penis üzerinde durabilir. Bant çıkarılıncaya kadar sertleşmeyi devam ettirir. Bu teknik kolaylıkla öğrenilebilir ve pek çok kişi tedaviyle başarılı sonuçlar almıştır.

Korpora kavernozaya ince bir iğne yardımıyla damar genişletici ilaçlar enjekte edilir. Bu ilaçlar penis dokusunu gevşetmek ve damarları genişletmek suretiyle etki eder. Böylelikle ereksiyon halkalarına gelen kan miktarı artar ve sertleşme gerçekleşir. Penis içi enjeksiyon daha önce ağızdan alman ilaçların denenip başarısız olduğu hasta grubuna uygulanır.

Erkeklerde sertleşme problemi (iktidarsızlık) özellikle diabet, hipertansiyon, damar sertliği gibi problemlere bağlı olarak gelişir. Sertleşme problemi (ereksiyon sorunları) için uygulanan son basamak tedavi yöntemi ‘Penil Protez’ ameliyatı olarak bilinen halk arasındaki tabiri ile ‘mutluluk çubuğu’ takılmasıdır.

Cinsel Sorunlar Nelerdir?

Cinsel Sorunlar Nelerdir?

Cinsel sorunlar kadın ya da erkek bir bireyin ya da çiftin sağlıklı ve doyurucu bir cinsel yaşam kurmalarını, sürdürmelerini engelleyen tıbbi, psikolojik, sosyal ve kültürel tüm sorunları içerir.

 

Bunlar cinsellikle ilgili korku ve kaygılar, utanma, suçluluk ve günahkarlık duyguları, cinsel isteksizlik ve soğukluk, cinsel birleşmeyi gerçekleştirememe, cinsel birleşme sırasında ağrı ya da kasılma, erkeklerde sertleşme güçlüğü, erken boşalma ya da boşalmada güçlük, kadınlarda uyarılamama ya da orgazm sorunlarından oluşmaktadır.

 

Ayrıca eşler arası cinsel uyum, anlayış ve yaklaşım farklılıkları ile ilişkiden kaynaklanan çeşitli cinsel sorunları da bunlara eklemek gerekir.

Cinsel İşlev Bozukluklarının Nedenleri Nelerdir?

Cinsel İşlev Bozukluklarının Nedenleri Nelerdir?

Nedenler iki ana başlıkta toplanır

1)      Organik nedenler: Damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker, kronik hastalıklar, kullanılan ilaçların yan etkileri, alkol ya da uyuşturucu madde kullanımı

 

2)      Psikolojik nedenler: Partnerle ilişki sorunları, depresyon, anksiyete bozuklukları, kişilik özelliklerinin etkisi

 

Ancak genellikle ortaya çıkan sorunda her zaman saf bir sınıflama da yapılamaz. Sorunun oluşumunda her iki etken de (organik ve psikolojik) birlikte olabilir.

Tedavide İzlenecek Yol Nasıl Belirlenmelidir?

İlk değerlendirmede sorunun psikolojik ya da fiziksel olup olmadığına bakılır. İlgili hekimlerce gerekli konsültasyonlar yapılarak, tanı yöntemleri uygulanır ve tedaviye başlanır.

Tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavileri, psikolojik tedaviler, cinsel tedaviler, cinsel terapiler ve ameliyatlar sayılabilir.

Çiftin Birlikte Değerlendirilmeleri ve Tedavileri Yararlı Mıdır?

İlişkileri iyi olan, aralarında sevgi ve güven bulunan çiftlerde cinsel sorunların tedavisi daha kolay ve çabuk olmaktadır. Ancak bekar ya da düzenli bir ilişkisi olmayan kişilere yönelik tedavi programları da vardır.

Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Cinsel sorunlar çoğu zaman hem erkek, hem de kadınlarda önemli bir ruhsal travma etkeni olabilmektedir. Çözüm sağlanamazsa mutsuzluk, karamsarlık, yaşamdan zevk alamama, kendini değersiz hissetme gibi ek sorunlara yol açarak durum daha karmaşık bir hal alır. Ayrıca kişinin günlük yaşamı ve başta eş ilişkisi olmak üzere kişiler arası ilişkileri bozulabilir.

Cinsel İsteksizlik

Cinsel İsteksizlik

Cinsel isteksizlik hemen hemen her bireyde zaman zaman görülebilen sorunların başında gelmektedir. Kadın ve erkeklerin sağlık bir cinsel hayat sürmelerine engel olabilen bu rahatsızlık psikolojik, kültürel, sosyal ve çoğu zaman tıbbi durumlara bağlık olarak gelişebilmektedir.

 

Cinsel isteksizlik eşlerin arasındaki uyum, anlayış ve farklı yaklaşımlarla ilişkiden kaynaklanan sorunlara yol açabilir.

 

Cinsel isteksizlik toplumumuzda en çok kadınlarda görülüyor olsa da, erkeklerde de oldukça yüksek bir oranda ortaya çıkabilmektedir. Erkeklerde yaşanan sertleşme sorunu, erken boşalma ya da boşalmada güçlük çekme gibi durumlar erkeği cinselliğe karşı soğutabilir.

Nedenleri

Cinsel isteksizliğin genellikle psikolojik nedenler ile bağlantılı olduğu düşünülse de, altta yatan bazı sağlık sorunları da cinsel isteksizliğe yol açabiliyor. Bunlar;

Cinsellikle ilgili korku ve kaygılar (utanma, suçluluk ve günahkarlık duyguları)

Cinsel birleşmeyi gerçekleştirememe 

Cinsel birleşme sırasında ağrı ya da kasılma  

Erkeklerde sertleşme güçlüğü 

Erken boşalma ya da boşalmada güçlük,  

Kadınlarda uyarılamama ya da orgazm sorunlarından oluşmaktadır. 

Ayrıca eşler arasındaki cinsel uyumsuzluk da ilişkiden kaynaklanan çeşitli cinsel sorunları beraberinde getirebilir.

 

Cinsel isteksizlik sorunu uzun süre ilişkiye girmeyen çiftlerde, ileri dönemler için boşanmalara varan ciddi sorunlara yol açabilir. Evlilikteki çatışmalar, eşe duyulan öfke, kadının veya erkeğin kendini değersiz hissetmesi ya da kendi bedenini tanımaması gibi nedenler cinsel isteksizliğe neden olabilir.

 

Bunun dışında psikiyatrik ilaçların kullanımı ya da bedensel rahatsızlıklar da isteksizliğe yol açabilir. Hormonal dengesizlikler, kalp, karaciğer ya da böbrek hastalıkları ile kadınlarda menopoz dönemi cinsel isteksizliğe neden olabilir. Sonuç olarak azalmış cinsel istek her yaştaki ve her sosyokültürel durumdaki kadın ve erkekleri etkileyebilen, sık görülen bir cinsel işlev bozukluğudur.

Tedavi Yöntemleri

Cinsellik tüm yaşayan canlılar gibi biz insanların da en temel dürtülerinden biridir. Üremenin sağlanabilmesi için cinsellik vazgeçilemeyecek bir gereksinim ve haz öğesi olarak sunulmuştur. Cinsellikle ilgili bir sorun yaşanması sadece sağlığı ilgilendiren bir problem değildir.

 

Cinselliğini yaşayamayan, cinsel doyumu aksayan bireyin bir süre sonra ruh sağlığı da bozulabilir. Bu bozukluk kaçınılmaz olarak önce en yakındaki eşini etkiler, ardından halka daha da genişleyerek aile bireylerini ve tüm sosyal yaşamını etkileyebilir.

 

Cinsel isteksizlik tedavi edilebilir bir sorundur. Fakat tedavi süreci boyunca eşlerin birbirlerine karşı sabırlı olması ve birbirlerini zorlamaması gerekmektedir. Tedavinin amacı eşler arasındaki bozulan iletişimin sağlanması ve cinsel uyumun inşa edilmesidir.

 

Cinsel isteksizliğin tedavisi altta yatan nedenlere bağlı olarak psikolojik ve ilaç tedavisi ile gerçekleştirilebilir. Eğer altta yatan sebepler psikolojikse cinsel terapi, aile terapisi veya bedensel egzersizlerle tedavi edilebilir.

 

Cinsel isteksizlik anatomik sorunlar, hormonsal sorunlar, kalp ve tansiyon, prostat hastalıkları, aşırı kilo, nörolojik rahatsızlıklar veya daha önce geçirilen ürolojik ameliyatlara bağlı olarak gelişiyorsa öncelikle bu sorunları ortadan kaldırmak için hekiminiz tarafından ilaç veya diğer tedavi yöntemleri başlanması da önerilebilmektedir.